Herkese uzun bir aradan sonra merhaba… Blog yazmaktan sıkıldım :(.Geçen sene bloğa bir hız katmıştım ama dönüş bugün.Şeytanın bacağını kırın sözünü derinden hissediyorum şu an .
Bugünkü paylaşıma konu olan kahvaltı, blog takipçilerinin yakından tanıdığı “sevgili İtalyan grubum” için hazırladığım davetin geldiği günlerde yeni sayılabilecek, halen oturduğumuz evde gerçekleşti. gerçekleşti. Tabii bunlar detay, diyelim bu günün küçük tarihinden sonra kahvaltı önerilerime ve bazı kolay tariflere geçelim. Blogda en çok aranan ve okunan konu şimdiden kahvaltı sofraları ve tarifleri oluyor.
2003 yılından beri arkadaş olduğumuz “sevgili İtalyan grubum”u davet ettim. Uzun zamandır görüşemiyoruz, buluşup kahvaltıya evimize davet edelim. Normalde büyük gruplar halinde organize olmak zordur, bilirsiniz. Ancak buluşma tarihine bir haftadan az bir süre kalmış olmasına rağmen çoğumuza uyan bir programdı ve kasım ayının güzel bir Pazar sabahı evde buluştuk.
9 yetişkin ve 2 çocuktan oluşan personelimiz, uzun bir kahvaltı ve bol sohbetle hepimizin isteğini yerine getirdi. Bakalım neler yiyip içtik. İlk fotoğrafta masamızın genel hali var. Aşağıdaki fotoğrafta tablonun yoldaşları var; Bütün börek, börek ekmeği ve su böreği ve kahvaltıda manolya balkabağı pudingi…
Her kahvaltı sofrasının vazgeçilmezi peynir, örgü, sepet, keçi peyniri, rokfor ve dilden oluşan tabağımızda pastırma, badem ve ceviz de vardı. Sunumu renklendirmek ve lezzeti arttırmak için çeşitleri tahta kesme tahtası üzerinde biberiye ile süsleyerek servis ettim ve peynir kalemi ile çeşitlerin isimlerini yazdım.
Zeytinlerimizi küçük saplı kaselerde taze kekik dallarıyla süsleyerek servis ettim. Bir de hazır aldığım nar ekşili siyah zeytin ezmesi ve peynirli dolma biber turşusu vardı.
Masamızdaki tereyağımız iki çeşitti, sade ve kalp şeklinde tereyağımız vardı, fırınlanmış sarımsak ve antep fıstığı ve biraz tuz eklediğim çubuk tereyağı. Nasıl yaptın derseniz ben oda sıcaklığında yumuşattığım tereyağını baharatladım, kalıplara doldurdum ve tekrar katılaşması için derin dondurucuya/buzdolabına kaldırdım.
Peynir tabağına sığmayan eski ve taze cheddar peynirlerini kakaolu helva ile porselen tabakta sundum.
Ve kahvaltı davetlerimin vazgeçilmez lezzeti haline gelen süt reçeli tarifine linkten ulaşabilirsiniz.
Diğer reçellerimiz aşağıda, hepsi evde pişmese de hepsi ev yapımıydı. Zencefil, kamkat, kiraz, şeftali, kabak, çilek…
Antep fıstığı, ceviz, sarımsak, ezine peyniri ve baharatlar bir araya gelince ne oluyor tabi ki Girit hamuru bu meze bizim evde hem kahvaltıda hem de akşam yemeğinde çok yapılan bir tarif. Cibalıkapı Balıkçısına ait tarifi de yazacağım.

Kimyonlu Domates, daha önce blog yazdığım bir yaz tarifi. İşin püf noktası lezzetli yaz domatesleri, kimyon aromalı küp doğranmış domatesler ve bol zeytinyağında tuzla yapmak.

Rokalı keçi peyniri ise Berlin tatilimizde yediğimiz ve çok beğendiğimiz bir lezzet… Keçi peynirini biraz sarımsak, bol roka ve zeytinyağı ile karıştırarak yapıyoruz.

Bal ve kaymak ikilisi olmadan kahvaltı daveti olmaz gibi….
Aşağıdaki bir çörek, hamurları tek tek hazırlamak yerine bütün olarak yaptım. Tarifi paylaşmayı planlıyorum, ben ekleyene kadar yapmak isterseniz klasik poğaça hamuru tarifi ile yapabilirsiniz. Hamuru ikiye bölüp yarısını kalıba yayıp içine iç harcı koyup kalan kısmı kapatabilirsiniz. çörek otu ve yumurta sarısı üzerine sürülür ve pişirilir.
Bu börek ekmeğini çok uzun zaman sonra yaptım. Tarifi burada bulabilirsiniz. Hafif tatlı haliyle bal-krem ikilisi ve reçel-peynir çeşitlerine çok iyi gelir.


Geçen yaz nefis yaz domateslerinden bazılarını bu fotoğrafta görebileceğiniz evdeki fırında kuruttum. Domatesleri 60 derecede 12-18 saat fırında kurutup zeytinyağında saklayabildim.

Şarküteriye alışkın bir toplumuz, sucuk genellikle pazar kahvaltılarımda böreğime eşlik eder.Pastırmaları peynir tabağında servis ettiğim için sucuk ve sucuk pişirdim, piştikten sonra soğumaması için döküm servis ile servis ettim.

Ve gelelim finale… Finalde o gün yiyen herkesten tam not alan, hatta kahvaltıdan sonra ikinci porsiyonunu isteyen bir tatlımız oldu. Kabak ve manolya pudingi, orijinalini yedikten sonra en yakın nasıl yapılır diye araştırdıktan sonra ulaştığım balkabağı ve fındık ikilisinden bu sefer pudingimi yaptım. Bu da paylaşılacak tariflerin bir parçası olsun. Tarifi yazarken daha önce yaptığım muz, çilek ve şeftali çeşitlerinin de tarifini vereceğim.

Mutfağımızdaki küçük tahtaya yağmur müdahalesi….

Güzel günümüzün tatlı bir hatırası, hayat dostlar ve keyifli sofralar arasında güzeldir….